19 Nisan 2010 Pazartesi
Bazen kazandığını sanırsın
13 Nisan 2010 Salı
Bir Arda Turan meselesi
Galatasaray'ın Ali Sami Yen'deki son iki maçına bakalım.
''Kimisi gece alemlerinde, kimisi sinema peşinde. Galatasaray ruhu yok hiçbirinde, düşmüşler paranın peşine. Söyleyin sizden çok mu şey istedik. Formanın hakkını verin dedik. Biz 14 sene bekledik. Sizin gibi ruhsuz görmedik'' tezahüratı ilk kez yapıldı…
Leo Franco, yedek kulübesinde mahçup bir şekilde oturdu. Jo, iki yanında rakip oyuncu, karşısında kaleci varken, hakem oyunu durdurmuşken herşeye rağmen topun peşinde koştu.
Fenerbahçe maçında yenilen golden sonra Galatasaray tribünleri, kalecileri Leo Franco’yu neredeyse 20 dakika boyunca ıslıkladı, yetmedi yuhaladı.
Son iki maçın ve protestoların ardından, ne Leo Franco ne de Jo kaldı; bizim medyamız başladı Arda Turan’ı yazmaya. Elimizde bir Arda Turan meselesi kaldı. Sevgili Galatasaray taraftarı bari sen Arda turan’ı medyaya malzeme yapma.
TAMAM, Arda Turan’a dokunulmazlık verilsin, pamuklara sarılsın, ne yaparsa yapsın kimse gıkını çıkarmasın demiyorum. Ama her zaman da günah keçisi yapılmasın!
Eminim, Arda Turan Avrupa liginde başarılı olmayı da Fenerbahçe’yi yenmeyi de hepimizden (hepinizden) çok istedi. Fakat bazen istemek yetmiyor, çok istemek de yetmiyor.
NOT: Bu yıl protesto edilmesi gereken tek bir şey vardı, o da Galatasaray Basketbol takımının kendi yönetimi ve teknik ekibi tarafından katledilmesi. Galatasaray tribünleri bu konunun üzerinde yeterince durmadı.