27 Aralık 2009 Pazar

Gerçek yarış şimdi başlıyor


Mercedes GP yola bir efsane ile koyuluyor

Hayatta olacak şey var, olmayacak şey var… Yukarıdaki fotoğrafı bundan bir ay önce aklımdan geçirseydim; işte bu olmayacak şey derdim. Ama oldu; Michael Schumacher artık Mercedes logosu altında yarışacak.

Formula 1 tarihinin unutulmazı Shumi, Ross Brawn ile birlikte yeni bir efsane yaratma çabasında. Geçmiş deneyimlerimiz, bunu başarmalarının çok da zor olmayacağını söylüyor. Hayat artılar ve eksilerden oluşan karar verme süreçleriyle dolu; Michael Schumacher’in Ferrari’den Mercedes’e geçişinin öyküsünü dinlemeyi, okumayı çok isterim. Ne gibi gelgitler yaşadı, kıpkırmızıdan griye nasıl geçti? Bu karar bana, bu sporun temelinde sadece ve sadece tutku olduğunu bir kez daha gösterdi. Pilotlar yarışmak istiyor, kazanmanın hazzı peşlerini bırakmıyor… Her bitiş onlar için yeni bir başlangıcı simgeliyor. Şimdi gönül istiyor ki, Mika Hakinken de buyursun gelsin; Shumi ile birlikte tam gaz yol alsın.


Fernando Alonso’ya karşı yerini sağlamlaştırmak isteyen bir Felipe Massa’nın mücadelesi; Jenson Button ve Lewis Hamilton ikilisinin yapacakları bu yıl Formula 1’nin albenisini arttırmıştı. Ama Michael Shumacher’in dönüşü; Ferrari taraftarların kafasını karıştırsa da gerçek yarışın tekrar başladığını işaret ediyor. Bakalım neler olacak?

3 Aralık 2009 Perşembe

Yılın en hızlısı Jenson Button

Kariyerinin belki de en unutulmaz yarışmalarına imza atan ve ipi göğüsleyen Jenson Button, Brawn GP ile 2009 yılının Formula 1 şampiyonu oldu. Ardında Sebastian Vettel ve takım arkadaşı Rubens Barrichello’yu bıraktı. Rubens Barrichello ile aldıkları puanlar da Brawn GP’ye markalar şampiyonluğunu getirdi.

Bu yıl ilk 7 yarışın 6’sını kazanarak sezona rüzgar gibi başlayan Button, Formula 1 pistine ilk kez, 2000 yılında Williams ile çıktı. Sırasıyla Benetton, Renault, Bar-Honda, Honda ile yarıştı. Jenson Button, 2009 yılında Brawn GP’nin koltuğuna oturdu. Ross Brawn’un takımında yeniden doğan Jenson Button, 2010 yılında 6 yarış birinciliği ve 4 pole pozisyonu ile yıllardır kendisinden beklenen patlamayı yaptı.
Jenson Button, kariyerinin en önemli dönemine başlayacak ve 2010 yılında McLaren Mercedes adına yarışacak. McLaren Mercedes’in yıllardır kurmaya çalıştığı takım, Lewis Hamilton ve Jenson Button ile tamamlandı. Button, artık güçlü bir otomobil ve teknik ekip ile neler yapabileceğini göstermeye hazır. Button’ın şampiyonluk apoletinden dolayı, yeni yarış sezonunda, Felipe Massa ve Fernando Alonso’nun Ferrari’sine karşı, McLaren Mercedes bir adım da olsa önde.



Bu yılın en önemli isimlerinden birisi de, Ross Brawn’idi. Brawn GP ile F1’e Michael Schmacher’in ardından yeni bir soluk getiren Ross Brawn istediğinde ne kadar büyük işlere imza atabileceğini gösterdi. Ama Ross Brawn’ın dehası ile ortaya çıkan Brawn GP, sezon sonunda Mercedes’e satıldı ve ilk yılında duble yaparak F1 tutkunları için ufak çapta bir efsane oldu.


Önümüzdeki yıl, Ross Brawn’un Mercedes motoru ile neler yapacağı, Kimi Raikkonen’in pistlerden uzak kalışı, Mercedes ve Ferrari kapışması, Michael Schmacher’in bir kere de olsa pistlere çıkıp çıkmayacağı ve Red Bull ile Sebastian Vettel’in neler yapacağı merak konusu.

Formula 1’de taşlar yerinden oynuyor

Formula 1’in yakın tarihini Michael Schumacher’den önce ve sonra diye ayırmakta fayda var. Schumi’nin Ferrari’de rüzgar gibi estiği dönemde, Bernie Ecclestone’a göre pistler tek düze ve yavandı. Kuralların değişmesi gerekiyordu, F1’de yenilenme şarttı. Michael Schumacher F1’den ayrıldı bu kez de, seyirci rakamları ve reklam gelirleri düştü. Yine yenilik gerekti ve kurallar değiştirildi; sonra tekrar, sonra tekrar… 2010’da ise benzin ikmalinin önü kesildi, teknik oynamalara gidildi ve Formula 1’e yeni bir soluk getirilmeye çalışıldı.

Yeni sezon için dilekler

Önümüzdeki dönemde ise, yenilenmenin tamamlanıp artık taşların yerine oturacağını umuyoruz. Formula 1’den Formula 2 yaratma çabalarının sona ermesini ve gerçek yarışın başlamasını diliyoruz. Kurallar, pilotlar ve markalar konusunda birkaç yıl dingin sezonlar geçirip, hızlı otomobillere odaklanmak istiyoruz. İzleyici sayısı düşüyor, rekabet azalıyor, otomobiller arasında büyük uçurumlar var şeklinde sarf edilen sözleri dikkate almadan, hız merkezli ilerlense hiç fena olmaz. Bundesliga, Premier Lig ya da o kadar uzağa gitmeden Turkcell Süper Lig’e bir göz atsak kulüpler arasındaki uçurumu görürüz. Hangimiz rakip takımın maddi durumu yetersiz diye düşünüyor ve tuttuğu takımdan, sevdiği futbolcudan vazgeçiyor ya da maçları takip etmiyor. Bu yüzden artık F1’in de yolundan şaşmadan, pistlerde ilerlemesi gerekiyor. Yeniden mücadele, hız, pilotların zeka dolu açıklamaları ve kürsüdeki gurur dolu duruşlarını konuşmaya başlamalıyız.

2 Aralık 2009 Çarşamba

Frank Rijkaard'a övgü


Barcelona-Real Madrid maçı, 29 Kasım 2009 tarihinde Barcelona'nın 1-0'lık galibiyeti ile sonuçlandı.

Bu galibiyeti değerlendiren Joseph Guardiola; "Rijkaard, Barcelona'ya cesur futbolu öğretmeseydi, şu anda bu başarıdan bahsedemeyecektik" dedi.

Türkiye'nin güzide gazetelerinin spor muhabirleri ve köşe yazarlarının bu cümlenin altında yatanları biraz düşünüp anlamaya çalışmalarını tavsiye ediyorum.